murat

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
murat

murat yiğit


    Aleviler ve Hz. Muhammed

    murat yiğit
    murat yiğit
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 89
    Yaş : 37
    Kayıt tarihi : 10/02/09

    Aleviler ve Hz. Muhammed Empty Aleviler ve Hz. Muhammed

    Mesaj  murat yiğit Çarş. Şub. 11, 2009 12:21 pm

    Anadolu Alevi inancı Kırklar Meclisi’nden doğmuştur. Çünkü inancın özü Kırklar Meclisi’ne bağlıdır. Hiç kimsenin, Kırklar Meclisi’ne bağlı olan Alevi inancını şu veya bu şekilde çarpıtmaya; şunun veya bunun güdümüne sokarak asimile etmeye hakkı yoktur. Gerçek bir Anadolu Alevisi, Kırklar Meclisi’nin özünü bilir ve bu özden asla ödün vermez. Bilinen Kırklar Meclisi’nin özünü, çok özetle bir kez daha anımsatmak istiyoruz:

    Hz. Muhammed, Miraç dönüşü Kırklar Meclisi’ne girmek ister. Kapıyı tıklatır. İçerden bir ses gelir:

    - Kimsin ve ne istersin?
    Der ki, Hz. Muhammed:
    - Ben peygamberim, sizinle sohbet isterim!
    İçerdeki ses der ki:
    - Bize peygamber gerekmez. Sen git ümmetine peygamber ol!
    Hz. Muhammed, döner gider.

    Tanrı, Hz. Muhammed’in geri dönüp Kırklar Meclisi’ne girmesi için Cebrail’i gönderir. İletiyi alan Hz. Muhammed geri dönüp tekrar kapıyı tıklatır. Yine içeriden ‘‘Kim o?’’ sesi gelir. Bu kez

    Hz. Muhammed:
    - Ben Muhammed’im, açın kapıyı içeri gireyim! der.
    İçerdeki ses der ki:
    - Bir Muhammed var içimizde, başka Muhammed gerekmez!
    Hz. Muhammed yine kapıdan uzaklaşınca, Tanrı, der ki Cebrail’e:
    - Git habibime (sevgilime) söyle, bu kez kim olduğunu sorarlarsa, desin ki: ‘‘İçinizden biriyim, yoksulların hizmetlisiyim!’’

    Kapıya gelen Hz. Muhammed, bu kez ‘‘Kim o?’’ sorusuna, ‘‘İçinizden biriyim, yoksulların hizmetlisiyim’’ yanıtını verince kapı açılır;

    ‘‘Gelmekliğin mübarek olsun, geç otur’’ çağrısıyla kabul görüp içeri girer ve Hasan ile Hüseyin, dahi Fatima-i Zehra’yı geçerek Hz. Ali’nin yanına oturur...

    Şimdi buradaki özü çok iyi kavramak gerekmektedir. Anadolu Aleviliği’ni yaratanlar, inançta ‘‘beni’’ kırmışlar,
    kibir ile makamı / unvanı kaldırarak ‘‘biz’’ demeyi yeğlemişler ve hizmeti Hakk için sayıp, hizmetliyi baş tacı yapmışlardır...

    Zahiri alemde benini kıramayan, peygamberlik unvanıyla her kapıyı açacağını sanan Hz. Muhammed, bu yapısıyla Kırklar Meclisi’ne girememiştir.

    Bir başka deyişle Anadolu Alevisi, zahiri alemde ‘‘bencil’’ Hz. Muhammed’e uymamış; batıni alemde onun ‘‘benini’’ kırıp ‘‘hizmetli / turap’’ yaparak Hz. Muhammed’i kendisine uydurmuştur.

    Şah Hatayi’m Pir oldu
    Çoban anda sır oldu
    Gitti Kırklarla bir oldu
    Cennette mekânın aldı

    Hz. Muhammed Kırklar Meclisi’ne girdikten sonra da, Anadolu Alevi inancının tüm gereklerini yerine getirmiştir: Birliğin simgesi olarak Hz. Ali’nin bileğinin kesilmesiyle kırk bilekten kan gelmesini görmüş; Salman-ı Farisi’nin rızk olarak getirip sunduğu bir üzüm tanesini Tanrı buyruğuyla ezip 17’si kadın, 23’ü erkekten oluşan kırk cana paylayarak dem çekmiş, mest olup esriyerek müzik eşliğinde onlarla beraber semaha durmuş ve onlara musahip olmuştur... İşte bundan sonradır ki, ‘‘Hak-Muhammed-Ali’’ üçlemesinde yer alıp gönüllere taht kurmuştur...

      Forum Saati Cuma Kas. 01, 2024 6:37 pm