murat

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
murat

murat yiğit


    Alevi Bektaşi Edebiyatından Seçmeler

    murat yiğit
    murat yiğit
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 89
    Yaş : 37
    Kayıt tarihi : 10/02/09

    Alevi Bektaşi Edebiyatından Seçmeler Empty Alevi Bektaşi Edebiyatından Seçmeler

    Mesaj  murat yiğit Çarş. Şub. 11, 2009 12:20 pm

    Alevi Bektaşi Edebiyatından Seçmeler

    Teslim Abdal’dan deyişler:


    Mürşide varmağa talib olursan

    İbtida insandan rehber isterler

    Verdiğin ikrara doğru gelirsen

    Aht ile peymandan rehber isterler



    Mürşidin nazarı müşkülü seçer

    Kâmil olan rehber Sıratı geçer

    Can kuşu kafesten akıbet uçar

    Tenden uçan candan rehber isterler



    Mürşidin var ise olursun insan

    Mürşidin yok ise kalırsın hayvan

    Arasat gününde kurulur mizan

    Açılan mizandan rehber isterler



    Muhammed Ali’nin nurun görmeğe

    On iki İmamların yolun sormağa

    Erenlerin divanında durmağa

    On iki erkândan rehber isterler



    Şah-ı Merdan bir yol kurmuş kuluna

    Yola giden rehberinden biline

    Gitmek ister isen mü’min yoluna

    Din ile imandan rehber isterler



    Marifet babına girmek dilersen

    Hakikat güllerin dermek dilersen

    Erenler sırrına ermek dilersen

    Ahd ile peymandan rehber isterler



    Teslim Abdal söyler bu hikâyeti

    Nefsini bilmektir gücün gayreti

    Yirmi dokuz huruf yedi ayeti

    Bilmeye insandan rehber isterler



    -----------------------------------------



    Canım kurban olsun senin yoluna.

    Adı güzel, kendi güzel Muhammed.

    Söylenirsin cümle âlem dilinde.

    Adı güzel, kendi güzel Muhammed.



    Terâzinin bir ucunda Haydar oturur.

    Yanı sıra cümle ümmet yetirir.

    Elinde de yeşil sancak getirir.

    Adı güzel, kendi güzel Muhammed.



    Mümin olanların çoktur cefâsı,

    Âhirette olur zevki sefâsı.

    Onsekizbin âlemin mustafâsı,

    Adı güzel kendi güzel Muhammed.



    Sen bir Peygambersin şeksiz, gümansız.

    Sana inanmayan dinsiz, îmansız.

    Teslim Abdal neyler dünyayı sensiz.

    Adı güzel, kendi güzel Muhammed



    Genc Abdal’dan deyişler:

    Dergahına geldim niyaz eyledim.

    Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.

    Aşkın kitabından avaz eyledim.

    Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.



    Nideyim sefâyı, zevki dünyada,

    Budur murâdımız ind-i Hudâ'da.

    Yarın mahşer günü koyma cezâda,

    Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.



    Niyazım var üstâdıma, pirime.

    Salavât eylerim destigirime.

    Katarından, dîdârından ayırma.

    Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.





    Genc Abdal'ım özüm Hakk'a bağlarım.

    Coşkun sular gibi akar çağlarım.

    Eşiğine yüzüm sürer ağlarım.

    Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.



    -----------------------------------------



    Dostum Muhammed'dir hak habîbullâh,

    Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.

    Cihâna geldiler sırr-ı sırrullâh,

    Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.



    Hasan Muhammed'dir, Hüseyin Ali.

    Şah İmam Zeynel'e demişiz belî.

    Muhammed Bâkır'ı sevdik ezelî.

    Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.



    Enbiyâ, evliyâ onlara âşık.

    Verdiler ikrârı oldular tanık.

    Hak mezhebi İmâm-ı Cafer-i Sâdık.

    Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.



    Mûsâ-i Kâzım'dan kuruldu erkân.

    Şah İmam Rızâ'dır pîr-i Horasan.

    Takî ile Nakî mümine îmân.

    Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.



    Hasanül Askerî server-i âlem,

    Muhammed Mehdî'dir sâhibul kerem.

    Genc Abdâl zikret dilinde her dem.

    Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.



    -----------------------------------------



    Ezel-i ezelden öteden beri

    Sevdikçe sevesim geldi pîrimi

    Çekerim cevrini andan ötürü

    Sevdikçe severim geldi pîrimi



    Sevdikçe severim ben anı çoktan

    Sevdiğini Allah var eder yoktan

    Geçerim varımdan ayrılmam Haktan

    Sevdikçe sevesim geldi pîrimi



    El ele el Hakka buyurdu Allah

    İnandım Pîrime Allah eyvallah

    Pirim Allah dostum Allah, hüvallah

    Sevdikçe sevesim geldi pîrimi



    Genc Abdal Sultan Şuca’ kuludur

    Cennet bahçesinin gonca gülüdür

    Pîrim nazar kıldı, sanma delidir

    Sevdikçe sevesim geldi pîrimi



    -----------------------------------------



    Ey benim mürşidim nûr-i cemâlim

    Pîrim cemâlini göresim geldi

    Kaldır nikabını lütf eyle şâhım

    Pîrim cemâlini göresim geldi



    Bir ismin Ali’dir Hayder-i Kerrar

    Hasen Hulk-i Rizâ ey zât-ı envar

    Hüseyin şâhımdır mü’mine didar

    Pîrim cemâlini göresim geldi



    İmam Zeynel’abâ Muhammed Bâkır

    Keremler kânıdır ol İmam Câ’fer

    Nola bir kez hüsnün kâ’be’sin göster

    Pîrim cemâlini göresim geldi



    Kâzım Musâ, Takî, Nakî, Askerî

    Muhammed Mehdî cümlenin bihteri

    Murâdım isterem bilmezem gayrı

    Pîrim cemâlim göresim geldi



    Genc Abdal da güzel söyledi hâlin

    Erenlerden almış feyz u kemâlin

    Ey imamlar şâhı göster cemâlin

    Pîrim cemâlini göresim geldi




    Pir Sultan Abdal’dan deyişler

    Çeke çeke ben bu dertten ölürüm.

    Seversen Ali'yi değme yarama.

    Ali'nin yoluna serim veririm.

    Seversen Ali'yi değme yarama.



    Ali'nin yarası yâr yarasıdır.

    Buna merhem olmaz, dil yarasıdır.

    Ali'yi sevmeyen Hakk'ın nesidir?.

    Seversen Ali'yi değme yarama.



    Ilgıt ılgıt oldu akıyor kanım.

    Kem geldi didâra tâlihim benim.

    Benim derdim bana yeter hey canım.

    Seversen Ali'yi değme yarama.





    Pir Sultan Abdal'ım deftere yazar.

    Hilebaz yâr ile olur mu Pazar?

    Pir merhem çalmazsa yaralar azar.

    Seversen Ali'yi değme yarama.



    -----------------------------------------



    Hak nasip eylese dergâha varsam,

    Bir dem divanında dursam yâ Ali.

    Eğilsem dizine niyâz eylesem,

    Yüzüm kademine sürsem yâ Ali.



    Yüzüm kademine sürdüğüm zaman,

    Zerrece gelmezdi gönlüme güman,

    Şâhım düldülüne bindiğin zaman,

    Önünce Kanber'in olsam yâ Ali.



    Kanber gibi hizmetinde götürsen,

    Bir dem ağlatıp, bir dem güldürsen,

    Çekip Zülfikâr'ı beni öldürsen,

    Elim eteğinden kesmem yâ Ali.



    Keser miyim eteğinden elimi?

    Kabul ettim Hak yolunda ölümü,

    Doğru sürün erenlerin yolunu.

    Mümin canlarından olsam yâ Ali.



    Mümin olan neresinden bellidir?

    Hakkı söyler nefesinden bellidir.

    Erenler bağının gonca gülüdür.

    Tomurcuk güllerin dersem yâ Ali.





    Pir Sultan'ım beni mihman götürsen,

    Götürsen de ayn-i cem'e yetirsen,

    Dizini dizime vursan otursan,

    Doyası yüzüne baksam yâ Ali.



    -----------------------------------------



    Her seher vaktinde cümbüşe geldim.

    Dağlar yâ Muhammed, Ali çağırır.

    Erenler meclisi bağ-ı gülistan.

    Güller Yâ Muhammed, Ali çağırır.



    Vird verilmiş gökyüzünde kuşlara.

    Bak gözümden akan kanlı yaşlara.

    Sular yüzün vurur taştan taşlara.

    Çağlar yâ Muhammed, Ali çağırır.



    Âşık olan gelir derdin üsteler.

    Ona kâil olmaz kâmil ustalar.

    Dertliler de gelir derman isterler.

    Sağlar yâ Muhammed, Ali çağırır.





    Pir Sultan Abdâl'ım çoktur âşığı.

    Âşık olanların yanar ışığı.

    İmam Hasan-Hüseyin'in beşiği.

    Sallar yâ Muhammed, Ali çağırır.



    -----------------------------------------



    Ben dervişim dersin dava kılarsın

    Hakk’ı zikretmeye dilin var mıdır

    Kendini gör elde sen ne ararsın

    Hâlâ hâl etmeğe hâlin var mıdır



    Dertli olmayanlar derde yanar mı

    Sâdık derviş ikrârından döner mi

    Dertsiz bülbül gül dalına konar mı

    Ben bülbülüm dersin gülün var mıdır



    Bir gün balık gibi ağa sararlar

    Mürşitten rehberden haber sorarlar

    Tütsü yakıp köşe köşe ararlar

    Ben arıyım dersin balın var mıdır



    Mürşit huzurunda dâra durmağa

    Dâra durup Hakk’a boyun vermeğe

    Muhabbetten geçip hırka giymeğe

    Çar pâreden derviş şalın var mıdır



    Pir Sultan’ım senin derdin deşilmez

    Derdi olmayanlar derde düş olmaz

    Mürşitsiz rehbersiz yollar açılmaz

    Mürşit eteğinde elin var mıdır



    -----------------------------------------



    Gönül ne durursun elden geldikçe

    Yine bir mürşide varmadan olmaz

    Aman mürvet deyü sen de yüzünü

    Yine bir mürşide varmadan olmaz



    Mürşidini bulur gezen arayı

    Kırklar arasında bulur çâreyi

    Ne kadar okursan aktan karayı

    Yine bir mürşide varmadan olmaz

    Bu dünyada sen çok yaşlar yaşarsın

    Bilip dört kitabın dersin açarsın

    Her harfine bin bir mânâ verirsin

    Yine bir mürşide varmadan olmaz



    Halil Kâbe yaptı oldu ya delil

    Vardı varan kaldı varmayan melil

    Muhammet’e rehber oldu Cebrail

    Yine bir mürşide varmadan olmaz



    Pir Sultan’ım bu durakta dur dedi

    Hazret-i Muhammet Ali er dedi

    Bunu bilmeyenin işi zor dedi

    Yine bir mürşide varmadan olmaz



    -----------------------------------------



    Evvel baştan Muhammed'e salavât.

    Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.

    Ecel gelip ömür gülü solmadan,

    Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.



    Hasan-Hüseyin Ali'nin oğulları,

    Şehitler yoluna giderler doğru.

    İmam Zeynelâbâ Hüseyn'in oğlu,

    Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.



    İmâm-ı Bâkırdan vuralım demi,

    Cafer-i Sâdık'tan aldım erkânı

    İmam Mûsâ kaldır gönülden gamı,

    Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.



    İmam-ı Rızâ'dan olsun hidâyet,

    Takî ile Nakî kılsın inâyet.

    Ol Hasan Askerî şâh-ı vilâyet,

    Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.





    Pir Sultan Abdâl'ım söyledi heman,

    Yezid'in kalbinden gitmedi güman.

    Âhir nefesinde Oniki İmam,

    Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.






    Aşık Noksani Baba’dan deyişler:

    Ben mürşidim diyen noksâna gelsin

    Mürşid kimdir, onun nişânı nedir?

    Evliyâ buyruğun okuyup bilsin

    Yetmiş üç farzı var, beyânı nedir?



    Dört kapı, kırk makam, oniki erkân

    Onyedi tarîki eylesin beyan

    Talibin gönlünde koymasın güman

    Bildirsin cân içre cânanı nedir?



    Kâmil mürşid herbir müşkili seçer

    Ona teslim olan Kevser’den içer

    Tâlibin yetmiş bin hicâbın açar

    Gösterir cenneti, nirânı nedir?



    Bu mânayı bilen mürşid tamamdır

    Ameli olursa, Oniki İmamdır

    Kalbi Beyt-i Hüdâ, şâh-ı âlemdir

    Yedi bahir içre ummânı nedir?



    Bu sırra ermeyen mürşid olamaz

    Hırsı nefse uyan, özün bilemez

    Tamah için gezen, Hakk’ı bulamaz

    Ne bilsin, ikrârı, îmanı nedir?



    Har nerdedir bilmez, yalanı söyler

    Evlâddan’ım deyip, yalan söyler

    Gerkes gibi her bir cîfeye konar

    Tanımaz yahşiyi, yamânı nedir?



    Bu üç sıfatta bulunanlar mattır

    Nefsine kul olan, şeytan-sıfattır

    Gıybet-bûhtan eder, sanır âyettir

    Ak üzre farketmez karayı, nedir?



    Noksani aç gözün mürşidi tanı

    Bâtının görünce teslim et canı

    Bir kapıya bend-ol, öğren irfânı

    Göresin küfr-içre îmanı nedir?



    -----------------------------------------



    Derde düştüm bi nihayet Ya Ali senden medet

    Umarız senden inayet Ya Ali senden medet



    Cürmümüz yazmaktan aciz kiramen katibin

    Fatime Hatice Hakkı affet Ya Ali senden medet



    Zatı paki hürmetine tevbe kıldım ya rahim

    Geç suçumdan kıl inayet Ya Ali senden medet



    Şah Hasan Hulki Rıza hakkı ya rabbül gafur

    Hüseyin aşkına rahmeyle Ya Ali senden medet



    Çarde’i masumi pakten umarım lütfü ata

    Zeynelin rahinde Hâk et, Ya Ali senden medet



    Bakır’ı nuru hudadan gönlümüz rüşan kılıp

    Cafer’i ilmin nasip eyle Ya Ali senden medet



    Musayı Kazım Ali Musa Rızanın aşkına

    İsterim eyle şefaat Ya Ali senden medet



    Şah Cafer’i dergahında bi sevap şermende

    Cürmünü affet temamet Ya Ali senden medet



    Nakinin yüzü suyu için Askeri olup şefi

    Mehdi’nin feth et vilayet ya Ya Ali senden medet



    Noksani derdine düşüp kapına geldim hakim

    Ve şifa eyle selamet Ya Ali senden medet



    http://www.alevibektasi.org/edebiyat.htm

      Forum Saati Cuma Kas. 01, 2024 6:23 pm