Alevi Bektaşi Edebiyatından Seçmeler
Teslim Abdal’dan deyişler:
Mürşide varmağa talib olursan
İbtida insandan rehber isterler
Verdiğin ikrara doğru gelirsen
Aht ile peymandan rehber isterler
Mürşidin nazarı müşkülü seçer
Kâmil olan rehber Sıratı geçer
Can kuşu kafesten akıbet uçar
Tenden uçan candan rehber isterler
Mürşidin var ise olursun insan
Mürşidin yok ise kalırsın hayvan
Arasat gününde kurulur mizan
Açılan mizandan rehber isterler
Muhammed Ali’nin nurun görmeğe
On iki İmamların yolun sormağa
Erenlerin divanında durmağa
On iki erkândan rehber isterler
Şah-ı Merdan bir yol kurmuş kuluna
Yola giden rehberinden biline
Gitmek ister isen mü’min yoluna
Din ile imandan rehber isterler
Marifet babına girmek dilersen
Hakikat güllerin dermek dilersen
Erenler sırrına ermek dilersen
Ahd ile peymandan rehber isterler
Teslim Abdal söyler bu hikâyeti
Nefsini bilmektir gücün gayreti
Yirmi dokuz huruf yedi ayeti
Bilmeye insandan rehber isterler
-----------------------------------------
Canım kurban olsun senin yoluna.
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
Söylenirsin cümle âlem dilinde.
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
Terâzinin bir ucunda Haydar oturur.
Yanı sıra cümle ümmet yetirir.
Elinde de yeşil sancak getirir.
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
Mümin olanların çoktur cefâsı,
Âhirette olur zevki sefâsı.
Onsekizbin âlemin mustafâsı,
Adı güzel kendi güzel Muhammed.
Sen bir Peygambersin şeksiz, gümansız.
Sana inanmayan dinsiz, îmansız.
Teslim Abdal neyler dünyayı sensiz.
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Genc Abdal’dan deyişler:
Dergahına geldim niyaz eyledim.
Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.
Aşkın kitabından avaz eyledim.
Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.
Nideyim sefâyı, zevki dünyada,
Budur murâdımız ind-i Hudâ'da.
Yarın mahşer günü koyma cezâda,
Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.
Niyazım var üstâdıma, pirime.
Salavât eylerim destigirime.
Katarından, dîdârından ayırma.
Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.
Genc Abdal'ım özüm Hakk'a bağlarım.
Coşkun sular gibi akar çağlarım.
Eşiğine yüzüm sürer ağlarım.
Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.
-----------------------------------------
Dostum Muhammed'dir hak habîbullâh,
Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.
Cihâna geldiler sırr-ı sırrullâh,
Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.
Hasan Muhammed'dir, Hüseyin Ali.
Şah İmam Zeynel'e demişiz belî.
Muhammed Bâkır'ı sevdik ezelî.
Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.
Enbiyâ, evliyâ onlara âşık.
Verdiler ikrârı oldular tanık.
Hak mezhebi İmâm-ı Cafer-i Sâdık.
Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.
Mûsâ-i Kâzım'dan kuruldu erkân.
Şah İmam Rızâ'dır pîr-i Horasan.
Takî ile Nakî mümine îmân.
Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.
Hasanül Askerî server-i âlem,
Muhammed Mehdî'dir sâhibul kerem.
Genc Abdâl zikret dilinde her dem.
Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.
-----------------------------------------
Ezel-i ezelden öteden beri
Sevdikçe sevesim geldi pîrimi
Çekerim cevrini andan ötürü
Sevdikçe severim geldi pîrimi
Sevdikçe severim ben anı çoktan
Sevdiğini Allah var eder yoktan
Geçerim varımdan ayrılmam Haktan
Sevdikçe sevesim geldi pîrimi
El ele el Hakka buyurdu Allah
İnandım Pîrime Allah eyvallah
Pirim Allah dostum Allah, hüvallah
Sevdikçe sevesim geldi pîrimi
Genc Abdal Sultan Şuca’ kuludur
Cennet bahçesinin gonca gülüdür
Pîrim nazar kıldı, sanma delidir
Sevdikçe sevesim geldi pîrimi
-----------------------------------------
Ey benim mürşidim nûr-i cemâlim
Pîrim cemâlini göresim geldi
Kaldır nikabını lütf eyle şâhım
Pîrim cemâlini göresim geldi
Bir ismin Ali’dir Hayder-i Kerrar
Hasen Hulk-i Rizâ ey zât-ı envar
Hüseyin şâhımdır mü’mine didar
Pîrim cemâlini göresim geldi
İmam Zeynel’abâ Muhammed Bâkır
Keremler kânıdır ol İmam Câ’fer
Nola bir kez hüsnün kâ’be’sin göster
Pîrim cemâlini göresim geldi
Kâzım Musâ, Takî, Nakî, Askerî
Muhammed Mehdî cümlenin bihteri
Murâdım isterem bilmezem gayrı
Pîrim cemâlim göresim geldi
Genc Abdal da güzel söyledi hâlin
Erenlerden almış feyz u kemâlin
Ey imamlar şâhı göster cemâlin
Pîrim cemâlini göresim geldi
Pir Sultan Abdal’dan deyişler
Çeke çeke ben bu dertten ölürüm.
Seversen Ali'yi değme yarama.
Ali'nin yoluna serim veririm.
Seversen Ali'yi değme yarama.
Ali'nin yarası yâr yarasıdır.
Buna merhem olmaz, dil yarasıdır.
Ali'yi sevmeyen Hakk'ın nesidir?.
Seversen Ali'yi değme yarama.
Ilgıt ılgıt oldu akıyor kanım.
Kem geldi didâra tâlihim benim.
Benim derdim bana yeter hey canım.
Seversen Ali'yi değme yarama.
Pir Sultan Abdal'ım deftere yazar.
Hilebaz yâr ile olur mu Pazar?
Pir merhem çalmazsa yaralar azar.
Seversen Ali'yi değme yarama.
-----------------------------------------
Hak nasip eylese dergâha varsam,
Bir dem divanında dursam yâ Ali.
Eğilsem dizine niyâz eylesem,
Yüzüm kademine sürsem yâ Ali.
Yüzüm kademine sürdüğüm zaman,
Zerrece gelmezdi gönlüme güman,
Şâhım düldülüne bindiğin zaman,
Önünce Kanber'in olsam yâ Ali.
Kanber gibi hizmetinde götürsen,
Bir dem ağlatıp, bir dem güldürsen,
Çekip Zülfikâr'ı beni öldürsen,
Elim eteğinden kesmem yâ Ali.
Keser miyim eteğinden elimi?
Kabul ettim Hak yolunda ölümü,
Doğru sürün erenlerin yolunu.
Mümin canlarından olsam yâ Ali.
Mümin olan neresinden bellidir?
Hakkı söyler nefesinden bellidir.
Erenler bağının gonca gülüdür.
Tomurcuk güllerin dersem yâ Ali.
Pir Sultan'ım beni mihman götürsen,
Götürsen de ayn-i cem'e yetirsen,
Dizini dizime vursan otursan,
Doyası yüzüne baksam yâ Ali.
-----------------------------------------
Her seher vaktinde cümbüşe geldim.
Dağlar yâ Muhammed, Ali çağırır.
Erenler meclisi bağ-ı gülistan.
Güller Yâ Muhammed, Ali çağırır.
Vird verilmiş gökyüzünde kuşlara.
Bak gözümden akan kanlı yaşlara.
Sular yüzün vurur taştan taşlara.
Çağlar yâ Muhammed, Ali çağırır.
Âşık olan gelir derdin üsteler.
Ona kâil olmaz kâmil ustalar.
Dertliler de gelir derman isterler.
Sağlar yâ Muhammed, Ali çağırır.
Pir Sultan Abdâl'ım çoktur âşığı.
Âşık olanların yanar ışığı.
İmam Hasan-Hüseyin'in beşiği.
Sallar yâ Muhammed, Ali çağırır.
-----------------------------------------
Ben dervişim dersin dava kılarsın
Hakk’ı zikretmeye dilin var mıdır
Kendini gör elde sen ne ararsın
Hâlâ hâl etmeğe hâlin var mıdır
Dertli olmayanlar derde yanar mı
Sâdık derviş ikrârından döner mi
Dertsiz bülbül gül dalına konar mı
Ben bülbülüm dersin gülün var mıdır
Bir gün balık gibi ağa sararlar
Mürşitten rehberden haber sorarlar
Tütsü yakıp köşe köşe ararlar
Ben arıyım dersin balın var mıdır
Mürşit huzurunda dâra durmağa
Dâra durup Hakk’a boyun vermeğe
Muhabbetten geçip hırka giymeğe
Çar pâreden derviş şalın var mıdır
Pir Sultan’ım senin derdin deşilmez
Derdi olmayanlar derde düş olmaz
Mürşitsiz rehbersiz yollar açılmaz
Mürşit eteğinde elin var mıdır
-----------------------------------------
Gönül ne durursun elden geldikçe
Yine bir mürşide varmadan olmaz
Aman mürvet deyü sen de yüzünü
Yine bir mürşide varmadan olmaz
Mürşidini bulur gezen arayı
Kırklar arasında bulur çâreyi
Ne kadar okursan aktan karayı
Yine bir mürşide varmadan olmaz
Bu dünyada sen çok yaşlar yaşarsın
Bilip dört kitabın dersin açarsın
Her harfine bin bir mânâ verirsin
Yine bir mürşide varmadan olmaz
Halil Kâbe yaptı oldu ya delil
Vardı varan kaldı varmayan melil
Muhammet’e rehber oldu Cebrail
Yine bir mürşide varmadan olmaz
Pir Sultan’ım bu durakta dur dedi
Hazret-i Muhammet Ali er dedi
Bunu bilmeyenin işi zor dedi
Yine bir mürşide varmadan olmaz
-----------------------------------------
Evvel baştan Muhammed'e salavât.
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.
Ecel gelip ömür gülü solmadan,
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.
Hasan-Hüseyin Ali'nin oğulları,
Şehitler yoluna giderler doğru.
İmam Zeynelâbâ Hüseyn'in oğlu,
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.
İmâm-ı Bâkırdan vuralım demi,
Cafer-i Sâdık'tan aldım erkânı
İmam Mûsâ kaldır gönülden gamı,
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.
İmam-ı Rızâ'dan olsun hidâyet,
Takî ile Nakî kılsın inâyet.
Ol Hasan Askerî şâh-ı vilâyet,
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.
Pir Sultan Abdâl'ım söyledi heman,
Yezid'in kalbinden gitmedi güman.
Âhir nefesinde Oniki İmam,
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.
Aşık Noksani Baba’dan deyişler:
Ben mürşidim diyen noksâna gelsin
Mürşid kimdir, onun nişânı nedir?
Evliyâ buyruğun okuyup bilsin
Yetmiş üç farzı var, beyânı nedir?
Dört kapı, kırk makam, oniki erkân
Onyedi tarîki eylesin beyan
Talibin gönlünde koymasın güman
Bildirsin cân içre cânanı nedir?
Kâmil mürşid herbir müşkili seçer
Ona teslim olan Kevser’den içer
Tâlibin yetmiş bin hicâbın açar
Gösterir cenneti, nirânı nedir?
Bu mânayı bilen mürşid tamamdır
Ameli olursa, Oniki İmamdır
Kalbi Beyt-i Hüdâ, şâh-ı âlemdir
Yedi bahir içre ummânı nedir?
Bu sırra ermeyen mürşid olamaz
Hırsı nefse uyan, özün bilemez
Tamah için gezen, Hakk’ı bulamaz
Ne bilsin, ikrârı, îmanı nedir?
Har nerdedir bilmez, yalanı söyler
Evlâddan’ım deyip, yalan söyler
Gerkes gibi her bir cîfeye konar
Tanımaz yahşiyi, yamânı nedir?
Bu üç sıfatta bulunanlar mattır
Nefsine kul olan, şeytan-sıfattır
Gıybet-bûhtan eder, sanır âyettir
Ak üzre farketmez karayı, nedir?
Noksani aç gözün mürşidi tanı
Bâtının görünce teslim et canı
Bir kapıya bend-ol, öğren irfânı
Göresin küfr-içre îmanı nedir?
-----------------------------------------
Derde düştüm bi nihayet Ya Ali senden medet
Umarız senden inayet Ya Ali senden medet
Cürmümüz yazmaktan aciz kiramen katibin
Fatime Hatice Hakkı affet Ya Ali senden medet
Zatı paki hürmetine tevbe kıldım ya rahim
Geç suçumdan kıl inayet Ya Ali senden medet
Şah Hasan Hulki Rıza hakkı ya rabbül gafur
Hüseyin aşkına rahmeyle Ya Ali senden medet
Çarde’i masumi pakten umarım lütfü ata
Zeynelin rahinde Hâk et, Ya Ali senden medet
Bakır’ı nuru hudadan gönlümüz rüşan kılıp
Cafer’i ilmin nasip eyle Ya Ali senden medet
Musayı Kazım Ali Musa Rızanın aşkına
İsterim eyle şefaat Ya Ali senden medet
Şah Cafer’i dergahında bi sevap şermende
Cürmünü affet temamet Ya Ali senden medet
Nakinin yüzü suyu için Askeri olup şefi
Mehdi’nin feth et vilayet ya Ya Ali senden medet
Noksani derdine düşüp kapına geldim hakim
Ve şifa eyle selamet Ya Ali senden medet
http://www.alevibektasi.org/edebiyat.htm
Teslim Abdal’dan deyişler:
Mürşide varmağa talib olursan
İbtida insandan rehber isterler
Verdiğin ikrara doğru gelirsen
Aht ile peymandan rehber isterler
Mürşidin nazarı müşkülü seçer
Kâmil olan rehber Sıratı geçer
Can kuşu kafesten akıbet uçar
Tenden uçan candan rehber isterler
Mürşidin var ise olursun insan
Mürşidin yok ise kalırsın hayvan
Arasat gününde kurulur mizan
Açılan mizandan rehber isterler
Muhammed Ali’nin nurun görmeğe
On iki İmamların yolun sormağa
Erenlerin divanında durmağa
On iki erkândan rehber isterler
Şah-ı Merdan bir yol kurmuş kuluna
Yola giden rehberinden biline
Gitmek ister isen mü’min yoluna
Din ile imandan rehber isterler
Marifet babına girmek dilersen
Hakikat güllerin dermek dilersen
Erenler sırrına ermek dilersen
Ahd ile peymandan rehber isterler
Teslim Abdal söyler bu hikâyeti
Nefsini bilmektir gücün gayreti
Yirmi dokuz huruf yedi ayeti
Bilmeye insandan rehber isterler
-----------------------------------------
Canım kurban olsun senin yoluna.
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
Söylenirsin cümle âlem dilinde.
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
Terâzinin bir ucunda Haydar oturur.
Yanı sıra cümle ümmet yetirir.
Elinde de yeşil sancak getirir.
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
Mümin olanların çoktur cefâsı,
Âhirette olur zevki sefâsı.
Onsekizbin âlemin mustafâsı,
Adı güzel kendi güzel Muhammed.
Sen bir Peygambersin şeksiz, gümansız.
Sana inanmayan dinsiz, îmansız.
Teslim Abdal neyler dünyayı sensiz.
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Genc Abdal’dan deyişler:
Dergahına geldim niyaz eyledim.
Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.
Aşkın kitabından avaz eyledim.
Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.
Nideyim sefâyı, zevki dünyada,
Budur murâdımız ind-i Hudâ'da.
Yarın mahşer günü koyma cezâda,
Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.
Niyazım var üstâdıma, pirime.
Salavât eylerim destigirime.
Katarından, dîdârından ayırma.
Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.
Genc Abdal'ım özüm Hakk'a bağlarım.
Coşkun sular gibi akar çağlarım.
Eşiğine yüzüm sürer ağlarım.
Medet Allâh, Yâ Muhammed, Yâ Ali.
-----------------------------------------
Dostum Muhammed'dir hak habîbullâh,
Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.
Cihâna geldiler sırr-ı sırrullâh,
Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.
Hasan Muhammed'dir, Hüseyin Ali.
Şah İmam Zeynel'e demişiz belî.
Muhammed Bâkır'ı sevdik ezelî.
Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.
Enbiyâ, evliyâ onlara âşık.
Verdiler ikrârı oldular tanık.
Hak mezhebi İmâm-ı Cafer-i Sâdık.
Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.
Mûsâ-i Kâzım'dan kuruldu erkân.
Şah İmam Rızâ'dır pîr-i Horasan.
Takî ile Nakî mümine îmân.
Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.
Hasanül Askerî server-i âlem,
Muhammed Mehdî'dir sâhibul kerem.
Genc Abdâl zikret dilinde her dem.
Söylersen Muhammed, Ali'den söyle.
-----------------------------------------
Ezel-i ezelden öteden beri
Sevdikçe sevesim geldi pîrimi
Çekerim cevrini andan ötürü
Sevdikçe severim geldi pîrimi
Sevdikçe severim ben anı çoktan
Sevdiğini Allah var eder yoktan
Geçerim varımdan ayrılmam Haktan
Sevdikçe sevesim geldi pîrimi
El ele el Hakka buyurdu Allah
İnandım Pîrime Allah eyvallah
Pirim Allah dostum Allah, hüvallah
Sevdikçe sevesim geldi pîrimi
Genc Abdal Sultan Şuca’ kuludur
Cennet bahçesinin gonca gülüdür
Pîrim nazar kıldı, sanma delidir
Sevdikçe sevesim geldi pîrimi
-----------------------------------------
Ey benim mürşidim nûr-i cemâlim
Pîrim cemâlini göresim geldi
Kaldır nikabını lütf eyle şâhım
Pîrim cemâlini göresim geldi
Bir ismin Ali’dir Hayder-i Kerrar
Hasen Hulk-i Rizâ ey zât-ı envar
Hüseyin şâhımdır mü’mine didar
Pîrim cemâlini göresim geldi
İmam Zeynel’abâ Muhammed Bâkır
Keremler kânıdır ol İmam Câ’fer
Nola bir kez hüsnün kâ’be’sin göster
Pîrim cemâlini göresim geldi
Kâzım Musâ, Takî, Nakî, Askerî
Muhammed Mehdî cümlenin bihteri
Murâdım isterem bilmezem gayrı
Pîrim cemâlim göresim geldi
Genc Abdal da güzel söyledi hâlin
Erenlerden almış feyz u kemâlin
Ey imamlar şâhı göster cemâlin
Pîrim cemâlini göresim geldi
Pir Sultan Abdal’dan deyişler
Çeke çeke ben bu dertten ölürüm.
Seversen Ali'yi değme yarama.
Ali'nin yoluna serim veririm.
Seversen Ali'yi değme yarama.
Ali'nin yarası yâr yarasıdır.
Buna merhem olmaz, dil yarasıdır.
Ali'yi sevmeyen Hakk'ın nesidir?.
Seversen Ali'yi değme yarama.
Ilgıt ılgıt oldu akıyor kanım.
Kem geldi didâra tâlihim benim.
Benim derdim bana yeter hey canım.
Seversen Ali'yi değme yarama.
Pir Sultan Abdal'ım deftere yazar.
Hilebaz yâr ile olur mu Pazar?
Pir merhem çalmazsa yaralar azar.
Seversen Ali'yi değme yarama.
-----------------------------------------
Hak nasip eylese dergâha varsam,
Bir dem divanında dursam yâ Ali.
Eğilsem dizine niyâz eylesem,
Yüzüm kademine sürsem yâ Ali.
Yüzüm kademine sürdüğüm zaman,
Zerrece gelmezdi gönlüme güman,
Şâhım düldülüne bindiğin zaman,
Önünce Kanber'in olsam yâ Ali.
Kanber gibi hizmetinde götürsen,
Bir dem ağlatıp, bir dem güldürsen,
Çekip Zülfikâr'ı beni öldürsen,
Elim eteğinden kesmem yâ Ali.
Keser miyim eteğinden elimi?
Kabul ettim Hak yolunda ölümü,
Doğru sürün erenlerin yolunu.
Mümin canlarından olsam yâ Ali.
Mümin olan neresinden bellidir?
Hakkı söyler nefesinden bellidir.
Erenler bağının gonca gülüdür.
Tomurcuk güllerin dersem yâ Ali.
Pir Sultan'ım beni mihman götürsen,
Götürsen de ayn-i cem'e yetirsen,
Dizini dizime vursan otursan,
Doyası yüzüne baksam yâ Ali.
-----------------------------------------
Her seher vaktinde cümbüşe geldim.
Dağlar yâ Muhammed, Ali çağırır.
Erenler meclisi bağ-ı gülistan.
Güller Yâ Muhammed, Ali çağırır.
Vird verilmiş gökyüzünde kuşlara.
Bak gözümden akan kanlı yaşlara.
Sular yüzün vurur taştan taşlara.
Çağlar yâ Muhammed, Ali çağırır.
Âşık olan gelir derdin üsteler.
Ona kâil olmaz kâmil ustalar.
Dertliler de gelir derman isterler.
Sağlar yâ Muhammed, Ali çağırır.
Pir Sultan Abdâl'ım çoktur âşığı.
Âşık olanların yanar ışığı.
İmam Hasan-Hüseyin'in beşiği.
Sallar yâ Muhammed, Ali çağırır.
-----------------------------------------
Ben dervişim dersin dava kılarsın
Hakk’ı zikretmeye dilin var mıdır
Kendini gör elde sen ne ararsın
Hâlâ hâl etmeğe hâlin var mıdır
Dertli olmayanlar derde yanar mı
Sâdık derviş ikrârından döner mi
Dertsiz bülbül gül dalına konar mı
Ben bülbülüm dersin gülün var mıdır
Bir gün balık gibi ağa sararlar
Mürşitten rehberden haber sorarlar
Tütsü yakıp köşe köşe ararlar
Ben arıyım dersin balın var mıdır
Mürşit huzurunda dâra durmağa
Dâra durup Hakk’a boyun vermeğe
Muhabbetten geçip hırka giymeğe
Çar pâreden derviş şalın var mıdır
Pir Sultan’ım senin derdin deşilmez
Derdi olmayanlar derde düş olmaz
Mürşitsiz rehbersiz yollar açılmaz
Mürşit eteğinde elin var mıdır
-----------------------------------------
Gönül ne durursun elden geldikçe
Yine bir mürşide varmadan olmaz
Aman mürvet deyü sen de yüzünü
Yine bir mürşide varmadan olmaz
Mürşidini bulur gezen arayı
Kırklar arasında bulur çâreyi
Ne kadar okursan aktan karayı
Yine bir mürşide varmadan olmaz
Bu dünyada sen çok yaşlar yaşarsın
Bilip dört kitabın dersin açarsın
Her harfine bin bir mânâ verirsin
Yine bir mürşide varmadan olmaz
Halil Kâbe yaptı oldu ya delil
Vardı varan kaldı varmayan melil
Muhammet’e rehber oldu Cebrail
Yine bir mürşide varmadan olmaz
Pir Sultan’ım bu durakta dur dedi
Hazret-i Muhammet Ali er dedi
Bunu bilmeyenin işi zor dedi
Yine bir mürşide varmadan olmaz
-----------------------------------------
Evvel baştan Muhammed'e salavât.
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.
Ecel gelip ömür gülü solmadan,
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.
Hasan-Hüseyin Ali'nin oğulları,
Şehitler yoluna giderler doğru.
İmam Zeynelâbâ Hüseyn'in oğlu,
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.
İmâm-ı Bâkırdan vuralım demi,
Cafer-i Sâdık'tan aldım erkânı
İmam Mûsâ kaldır gönülden gamı,
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.
İmam-ı Rızâ'dan olsun hidâyet,
Takî ile Nakî kılsın inâyet.
Ol Hasan Askerî şâh-ı vilâyet,
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.
Pir Sultan Abdâl'ım söyledi heman,
Yezid'in kalbinden gitmedi güman.
Âhir nefesinde Oniki İmam,
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru.
Aşık Noksani Baba’dan deyişler:
Ben mürşidim diyen noksâna gelsin
Mürşid kimdir, onun nişânı nedir?
Evliyâ buyruğun okuyup bilsin
Yetmiş üç farzı var, beyânı nedir?
Dört kapı, kırk makam, oniki erkân
Onyedi tarîki eylesin beyan
Talibin gönlünde koymasın güman
Bildirsin cân içre cânanı nedir?
Kâmil mürşid herbir müşkili seçer
Ona teslim olan Kevser’den içer
Tâlibin yetmiş bin hicâbın açar
Gösterir cenneti, nirânı nedir?
Bu mânayı bilen mürşid tamamdır
Ameli olursa, Oniki İmamdır
Kalbi Beyt-i Hüdâ, şâh-ı âlemdir
Yedi bahir içre ummânı nedir?
Bu sırra ermeyen mürşid olamaz
Hırsı nefse uyan, özün bilemez
Tamah için gezen, Hakk’ı bulamaz
Ne bilsin, ikrârı, îmanı nedir?
Har nerdedir bilmez, yalanı söyler
Evlâddan’ım deyip, yalan söyler
Gerkes gibi her bir cîfeye konar
Tanımaz yahşiyi, yamânı nedir?
Bu üç sıfatta bulunanlar mattır
Nefsine kul olan, şeytan-sıfattır
Gıybet-bûhtan eder, sanır âyettir
Ak üzre farketmez karayı, nedir?
Noksani aç gözün mürşidi tanı
Bâtının görünce teslim et canı
Bir kapıya bend-ol, öğren irfânı
Göresin küfr-içre îmanı nedir?
-----------------------------------------
Derde düştüm bi nihayet Ya Ali senden medet
Umarız senden inayet Ya Ali senden medet
Cürmümüz yazmaktan aciz kiramen katibin
Fatime Hatice Hakkı affet Ya Ali senden medet
Zatı paki hürmetine tevbe kıldım ya rahim
Geç suçumdan kıl inayet Ya Ali senden medet
Şah Hasan Hulki Rıza hakkı ya rabbül gafur
Hüseyin aşkına rahmeyle Ya Ali senden medet
Çarde’i masumi pakten umarım lütfü ata
Zeynelin rahinde Hâk et, Ya Ali senden medet
Bakır’ı nuru hudadan gönlümüz rüşan kılıp
Cafer’i ilmin nasip eyle Ya Ali senden medet
Musayı Kazım Ali Musa Rızanın aşkına
İsterim eyle şefaat Ya Ali senden medet
Şah Cafer’i dergahında bi sevap şermende
Cürmünü affet temamet Ya Ali senden medet
Nakinin yüzü suyu için Askeri olup şefi
Mehdi’nin feth et vilayet ya Ya Ali senden medet
Noksani derdine düşüp kapına geldim hakim
Ve şifa eyle selamet Ya Ali senden medet
http://www.alevibektasi.org/edebiyat.htm